Eğitim Politikaları Başkanlığı

DEVA Partisinin Milli Eğitim Bakanlığı Merkez, Taşra ve Yurtdışı Teşkilatı Yöneticileri Atama, Yer Değiştirme ve Görevde Yükselme Yönetmeliği Taslağına Dair Değerlendirmesi DEVA Partisinin Milli Eğitim Bakanlığı Merkez, Taşra ve Yurtdışı Teşkilatı Yöneticileri Atama, Yer Değiştirme ve Görevde Yükselme Yönetmeliği Taslağına Dair Değerlendirmesi

20 May 2020

Milli Eğitim Bakanlığı Merkez, Taşra ve Yurtdışı Teşkilatı Yöneticileri Atama, Yer Değiştirme ve Görevde Yükselme Yönetmeliği Taslağı internette yayınlandı.

Taslağın 40.maddesi ile 05.07.2014 tarih ve 29051 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Teşkilatına Sürekli Görevle Atanacak Personel Hakkında Yönetmelik ile 12.10.2013 tarih ve 28793 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğin ise merkez ve taşra teşkilatına atanacak yöneticilere dair hükümlerini yürürlükten kaldırmaktadır. Ancak, 05.07.2014 tarih ve 29051 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Teşkilatına Sürekli Görevle Atanacak Personel Hakkında Yönetmelik, halihazırda 28 Aralık 2018 tarih ve 30639 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığının Yurt Dışı Teşkilatına Sürekli Görevle Atanacak Personel Hakkında Yönetmeliğin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılmıştır.

Taslağı genel bir değerlendirmenin yanı sıra şu 3 temel boyutta değerlendirmek mümkün;

  1. Anlayış ve yaklaşım,
  2. Amaç, kapsam ve içerik,
  3. Sistematik tutarlılık

Buna göre;

GENEL DEĞERLENDİRME;

Taslakta yer alan düzenlemelerde öne çıkan hususlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir;

  1. Taslakta halihazırda yürürlükte olmayan 652 sayılı KHK ve yine yürürlükte olmayan 05.07.2014 tarih ve 29051 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Teşkilatına Sürekli Görevle Atanacak Personel Hakkında Yönetmeliğe atıflar yapılmak suretiyle kendi içinde temel çelişkiler bulunmakla birlikte karmaşık olan mevzuatı daha karmaşık hale gelmiştir. Şöyle ki; Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğin ilgili maddeleri ile taslakta yapılan unvan tanımlarını eşleştirdiğimizde uzman yardımcılığı unvanı mevcut düzenlemede yoktur. Mevcut düzenlemede yönetim hizmetleri grubu altında diğer unvanlarla bir arada yer alan örneğin şube müdürü, tesis müdürü, basım evi müdürü gibi unvanlardan sadece şube müdürlerini kapsayan düzenlemelere yeni taslakta yer verildiği anlaşılmaktadır. Yurtdışı teşkilatında ise ataşe yardımcılığı adı altında yeni bir kadro ihdas edildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan mevcut düzenlemede yönetici kapsamında kabul edilmeyen şef kadrosu da yönetici kadrosu kapsamına alınmıştır.
  2. Taslağın 8.maddesi (b) bendi ile mevcut düzenlemenin 28.maddesinde düzenlenen hizmet süre ve puanlarında değişiklik yapılarak 4.hizmet bölgesinde bölge hizmet süresi 2 yıldan 3 yıla çıkarılmıştır. Öte yandan 5.bölge bölge hizmet puanı(yıl) 14,4’den 14’e, 3.bölge bölge hizmet puanı(yıl) 10,8’den 10’a, 2.bölge bölge hizmet puanı (yıl) 9,6’dan 8’e düşürülmüştür.
  3. Görevde yükselme sınavları ile ilgili taslağın 11. ve 31. Maddesinde yer alan düzenlemelerde de temel farklılık yurtdışı teşkilatı için yürürlükten kaldırılmış düzenleme ile yeni düzenlemede fark olmamasına yani hem yazılı hem sözlü sınav yapılması söz konusu olmasına rağmen, merkez ve taşra için sadece yazılı sınav yapılacak olmasıdır. Ancak göreve başlamadan önce bir ön eğitim de konulmuştur.
  4. Öte yandan yazılı sınav konularına baktığımızda mevcut düzenlemenin 12.maddesinde Türkçe Dil Bilgisi, Yönetimde insan ilişkiler ve iletişim, yönetim, liderlik ve organizasyon, insan hakları ve demokrasi, yönetimde etik, Türk idare sistemi, Protokol kuralları, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Genel kültür,T.C. Anayasası, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu, 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu, 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile bunlara bağlı mevzuat sınav kapsamında yer almakta iken, Taslağın 13. Maddesinde düzenlenen yeni sınav konuları Türkçe Kompozisyon(%20), İnkılap Tarihi ve Atatürk İlkeleri (%15), kamu yönetimi ile ilgili mevzuat ve görev durumuna göre özel alan bilgisi (%35), resmi yazışma kuralları (%15) ve Genel Kültür (%15) ile sınırlandırılmıştır.
  5. Sınav başarı notu mevcut düzenlemede 2018’de yapılan değişiklik ile 60 olarak düzenlenmiş iken taslağın 14.maddesi ile 80’e yükseltilmiştir.
  6. Taslağın 31. Maddesine göre, yurtdışı teşkilatında görev yapmak için düzenlenecek sınava dair usul ve esaslar ise Sınav Komisyonunca belirlenecektir. Mülakatta mesleki temsil, yeterlilik, genel kültür ve yabancı dil konuları değerlendirilecektir.
  7. Yurtdışındaki görev süresi eski düzenlemenin 8.maddesinde 3 yıl ve 1 katına kadar uzatılabilirken taslağın 35.maddesinde 3 yıl ve 1 yıl uzatma öngörülmektedir.
  8. Eski düzenlemenin 12.ve devamı maddelerinde yer alan yurtdışında görevli yöneticilerin görev ve sorumlulukları, koordinasyon kuracağı makamlar, uyacakları kurallar, görevli bulunan ülkedeki resmi makamlarla ilişkiler, görevli bulunan ülkedeki halk ile ilişkiler gibi düzenlemeler yürürlükten kaldırılmış taslakta düzenlemeye yer verilmemiştir.

ÜÇ BOYUTLU DEĞERLENDİRME

Taslak “Eğitim Sisteminin" içinde bulunduğu durum ve sorunları çözebilecek bir yeterlikte görünmemektedir.

Yönetmelik Taslağının dayandığı anlayış, yani fikri arka plan kendi içinde tutarlı bir düşünce sistemine dayanmamaktadır.

Yönetmelik taslağının 3. Maddesinde “Bu yönetmelik 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, 652 Sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik ve Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik’e dayanılarak hazırlanmıştır.” denilmektedir.

Taslağın dayanağını oluşturan 657 sayılı Kanun ve 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yürürlükten kaldırılan 652 sayılı KHK değerlendirildiğinde;

657 sayılı Kanunun devlet memurları için genel hükümleri içerdiği, eğitim yönetimini okul ve kurum yöneticiliği temelinde “ikinci görev" olarak düzenlediği, oysa eğitim yönetimi alanı ikinci görev anlayışı ile yürütülmeyecek bir nitelikte olduğu açıktır.

Öte yandan yürürlükten kaldırılan 652 sayılı KHK’de olduğu gibi 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi de 657 sayılı Kanunun eğitim yönetimi alanına bakışı olan "ikinci görev” mantığını esas almaktadır.

Mevcut düzenlemede olduğu gibi taslakta yer alan düzenlemelerin de "Eğitim Yönetimi ve Yöneticiliğini" sistem bütünlüğü içinde ele almadığı görülmektedir.

Bu çok doğal bir durumdur. Çünkü mevzuat, yukarıda yer verilen kendi dayanağı olan mevzuatta bulunan anlayış ve esaslar ile sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla taslağın da bu anlayıştan öteye geçememiş olması olağandır.

Taslaktaki ve genel olarak eğitim mevzuatındaki anlayışı değiştirmek için öncelikle;

  1. Eğitim Sistemi ve Eğitim çalışanlarına dair hususların genel mevzuatın yanında "özel hükümler içeren mevzuat" ile düzenlenmesi gerekmektedir. Başka bir ifade ile ayrı bir tıpkı yargı mensupları için yapılmış olan özel düzenlemeler gibi eğitim personeli ile ilgili de "Milli Eğitim Personel Kanunu" çıkarılmalıdır.
  2. Bu özel Kanunun çağdaş personel yönetimi ilke ve değerlerine uygun olmalıdır.
  3. Modern bir eğitim yönetimi anlayışının kurulması bakımından Hayat Boyu Öğrenme, Avrupa Yeterlikler Çerçevesi ile Türkiye Yeterlikler Çerçevesi bu düzenlemede temel alınmalıdır. Bu doğrultuda, öncelikle tüm eğitim yönetimi ve yöneticiliklerinin Yeterlikler temelinde belirlenmesi esas olmalıdır. Böylece her kademe yöneticisi için atanma koşulları daha gerçekçi temellerle belirlenecek, hiyerarşik yönetim kademelerinde yükselme için de belirli yeterliklerin kazanılması öngörülecektir.

Ancak mevcut düzenlemede olduğu gibi yeterlik temeline dayanmayan bu Yönetmelik Taslağı sağlam bir zemine dayanmamaktadır, düzenleme liyakat ve kariyer sistemini içermemektedir.

Taslağın amaç boyutu yeterlik temeline oturmamaktadır. Bu eksiklik diğer hükümlerin de eksik olmasının temel nedenidir. Taslak ile yapılan düzenlemeler amaç ve kapsam açısından iyi bir temele oturtulmadığı için modern bir eğitim yöneticiliği anlayışından uzaktır.

Taslağın sistematiği de anlayış boyutunun da bir temeli olmamasından dolayı tutarsızdır. Sistematik her kademe eğitim yöneticisine gerekli yeterlikleri kazandırma amacı taşımadığı için, getirdiği koşulları sağlayan atamalarla dahi ne etkinlik ne de verimlilik sağlanabilir. Zira taslakta uzmanlık ve denetim hizmetlerinin yönetim kademeleri içinde düşünülmesi doğru değildir. Şöyle ki; uzmanlıklar kurmay nitelik taşır. Uzmanlık yönetim kademesi içine alındığında kendi işlevini yapamaz hale gelir. Uzman daha çok bir sürecin besleyicisidir, idarecisi değildir. Denetim elemanları da ayrı bir uzmanlık alanında çalışmaktadır.

Taslakta yer almayan "eşdeğer görev" sistematiği ile belirli koşulları taşımaları durumunda uzmanlıktan ve denetim görevlerinden yönetim görevlerine; yönetim kademelerinden de sayılan bu görevlere geçişler düzenlenebilir. Ayrıca, kurulan bir hiyerarşik sistem varsa her kademenin bir anlamı vardır. Örneğin; merkez örgütünde, daire başkanı ile genel müdür aynı kademede yer almamalıdır. Yine taşrada ilçe milli eğitim müdürlüğüne yükselme ve geçişler yeniden düzenlenmelidir. İlçe milli eğitim müdürlüğü ilçe eğitim yönetiminde hiyerarşinin tepe noktasıdır.

Öte yandan Taslağın 29.maddesinde düzenlenen sözleşmeli eğitim yöneticiliği yasal dayanak ve anlayış boyutu ile yeniden düzenlenmelidir.

Eğitim yöneticiliği, idari, adli ve sürekli bir kamu hizmetidir. Genel idare esaslarına göre düzenlenmelidir. Sözleşmelilik eğitim yönetimi alanında doğru değildir. Ama, başka görevler için veri ve bilgi temelinde demokratik olarak tartışılmalıdır.

Her mevzuat düzenlemesinde olduğu gibi bu Taslak üzerinde de ortak aklın görüş ve önerileri doğrultusunda şekillendirilmeli, ilgili eğitim çalışanı örgütleri, özel sektör, kamu sektörü ve sivil toplum örgütlerinin katılımı ile düzenlenmeye nihai şekli verilmelidir.



  • İLGİLİ ETİKET:
  • #BASIN AÇIKLAMASI

SONRAKİ HABER

Eğitimde Bu Hafta 18-24 Mayıs 2020

Sık Sorulan Sorulara Cevaplar

20 May 2020